AMY WINEHOUSE’UN HAYATıNı ANLATAN ‘BACK TO BLACK’ FILMI GöSTERIMDE: İSTANBUL’DA, BIR OTEL ODASıNDA...

Albümleriniz milyonlar satıyor, konserleriniz kapalı gişe geçiyor olabilir. Ama içinizdeki o kız çocuğu var oldukça aşk canınızı yakabiliyor, şöhret hayatınızı altüst edebiliyor. Amy Winehouse da spot ışıklarının altında sadece bir kız çocuğuydu ve 27 yaşında yaşama veda etmeden önce yolu konser için İstanbul’a da düşmüştü. Bu yazı konseri bir gün kala iptal olan Amy’nin burada geçirdiği günleri ve son zamanlarını anlatıyor.

Yıl 2010. İngiliz müzisyen Amy Winehouse’un 2011’de turneye çıkacağı haberi müzik sektöründe hızla yayılmıştı. Haber Türkiye’de de heyecanla karşılandı. Ama bir yandan da kafalarda soru işaretleri vardı. Müzisyenin bağımlılıkla mücadele ettiği, iyi durumda olmadığı sır değildi. Sahneye çıkıp iki saat nasıl şarkı söyleyebilecekti? Oysaki menajeri Raye Cosbert, belki de babası Mitch (Mitchell) Winehouse’un temsilcisi demek daha doğru olur, bu konuyla ilgili soruları tereddüt etmeden, kendinden emin bir şekilde yanıtlıyordu o dönem. Ona göre Amy turne öncesinde rehabilitasyon tedavisi görecek ve tertemiz bir şekilde sahneye çıkacaktı. Raye’in deyişiyle zaten Amy de bunu çok istiyordu, artık çok sıkılmıştı.

Türkiye’den Pozitif Müzik, İstanbul konseriyle ilgili teklifini kasım ayında Amy Winehouse’u temsil eden ajansta, müzisyeni temsil eden yetkiliye yüz yüze iletti. O görüşmeyi Pozitif’ten Ayşegül Turfan ve Elif Cemal şöyle anlatıyor: “Gayet yumuşak ve sıkıntısız bir süreç yaşandı. Zira müzisyenin 2011’de büyük bir turneye çıkmayacağı, yalnızca ziyaret etmek istediği şehir ve ülkelerde konser vereceği bilgisini almıştık. İstanbul da bu yerlerdendi...”

21’inci yüzyılın en etkileyici seslerinden Amy Winehouse müzik sektörüne girdiğinde 16 yaşındaydı. Şarkı sözü yazmadaki nadir görülen yeteneği ve sıradışı sesiyle kısa sürede dikkati üzerine çekti. Nina Simone, Sarah Vaughan gibi divalarla adı birlikte anılıyordu. Ancak alkol ve uyuşturucu madde karşısında savunmasızdı. Bağımlılığa yatkın oluşu daha ilk albümü olan, 2003’te çıkardığı ‘Frank’te bile ilk belirtilerini veriyordu. ‘Mr. Magic’ (Bay Sihir) adlı şarkısında “Dumanın dağılmasını bekliyorum” diyordu, “Sensiz perişanım”…Blake Fielder-Civil hayatının aşkıydı. 2007 yılında evlendiler. Kâğıt üzerinde iki yıl evli kaldılar

Hayal kırıklığı ve şiddet

İlk albümden iki yıl sonra yollarının kesiştiği, hayatının aşkı, karizmatik Blake Fielder-Civil, müzisyenin hayatının merkezine oturmakla kalmadı, onu bağımlılığın en tehlikeli haliyle de tanıştırdı. Kimilerinin tutkulu da diyebileceği yıkıcı bir ilişkiydi yaşadıkları. Ağır uyuşturucular, alkol, hayal kırıklıkları ve şiddetle dolu… Amy Winehouse o dönem yazdığı ‘Tears Dry On Their Own’ şarkısının ilk dizelerinde “Senin için olabileceğim tek şey bu tanıdık karanlık/Ve bu alıştığım pişmanlıktır” diyordu.

Müzik tarihinde derin izler bırakan Amy Winehouse’un magazin basınına bolca malzeme veren çalkantılı hayatı Grammy’ye kadar uzanan kariyerini de zaman içinde olumsuz etkiledi. Konserleri ya iptal oluyor ya da sahneye çıkmayı başarsa da bu kez yuhalanıyordu. 2010’da menajerinin turneyle ilgili ‘umutlu’ konuşmaları belki de sektörün de inanmak istediği bir illüzyondan ibaretti. 18 Haziran 2011’de Avrupa turnesinin ilk konseri Sırbistan’ın Belgrad şehrinde gerçekleşti. Sahneye bir saat geç çıkan Amy Winehouse iyileşmek bir yana ayakta zor duruyordu. 45 dakika sahnede kaldı, kendinde değildi, şarkılarının sözlerini unuttu. Ve sonunda trajik bir şekilde yuhalanarak sahneden indirildi.

Ayakları çıplaktı

Ve saatler sonra 27 kişilik ekibiyle özel uçağa binip turnenin ikinci ayağı olan İstanbul’a uçtu. Uçak indiğinde gözler kapıdaydı. Acaba müzisyen ne haldeydi? İddialara göre bir süre uçaktan inmek istememiş, kendisini evine, Londra’ya götürmeleri için ısrarcı olmuştu. Sonunda kapıda belirdiğinde üzerinde hâlâ aynı sahne kıyafeti vardı. Ayakları çıplaktı. Perişan haldeydi. O halde kendisini otele götürecek olan arabaya bindi. Yine iddialara göre Akaretler’deki W Hotel’e vardığında ilk olarak bara yönelerek içki almak istedi. Ve ardından kalacağı odaya gitmek için merdivenleri teker teker çıkmaya başladı. Merdivenlerde çıplak, tozlu ayaklarının bıraktığı izler o anlara tanık olanların zihnine adeta kazınacaktı. Odadan hiç çıkmadı. Tek başınaydı. Ta ki sevgilisi Doug Charles-Ridler gelene kadar.

Bu arada konseri düzenleyecek olan Pozitif Müzik’te de bir telaş yaşanıyordu. Belgrad konserine bizzat yerinde tanık olmuş, zaten daha o gece kararlarını vermişlerdi. 20 Haziran’daki konseri iptal edeceklerdi. Çünkü Amy Winehouse’u bu şekilde sahneye çıkmaya zorlamak onlar için insanlık dışı bir durumdu. Tabii bir yandan da sözleşmeyi tek taraflı iptal ettikleri için ödemeleri gereken yüklü bir tazminat vardı. Aslında konserden önce katıldıkları Uluslararası Canlı Müzik Konferansı’nda (ILMC) bir sigortacı konseri sigortalatabileceğini söylemişti. Ancak aynı kişi mayıs ayı geldiğinde Amy Winehouse konserini kimsenin sigortalamak istemediğini belirterek üzüntüsünü şirkete iletmişti.

Pozitif Müzik yetkilileri her türlü zararı göze alıp verdikleri kararı menajere iletmeye hazırlanırken karşı cepheden turnenin iptal edildiği haberi geldi.

Toplam beş gün İstanbul’da kalan Amy Winehouse bir sabah korumalarının arasından geçip bindiği özel uçakla İngiltere’ye uçtu. Geride tek bir kare fotoğraf bırakarak…Ölmeden önceki son yıllarında alkol bağımlılığı onu sahnede ayakta duramayacak hale getirmişti

Efsanevi müzisyen, İstanbul’dan ayrıldıktan yaklaşık bir ay sonra, 23 Temmuz 2011’de alkol zehirlenmesinden yaşamını yitirdi. Sevgilisi Charles-Ridler ardından şöyle diyordu: “Kendine zarar verdi ama o da bir kurbandı. Hepimiz sorumluluk almalıyız, halk olarak, paparazziler olarak...

O bir yıldızdı ama onun sadece bir kız çocuğu olduğunun da hatırlanmasını istiyorum.”

‘Karanlığıma dönüyorum’

27 yaşında hayata veda eden Amy Winehouse’un “Sadece sözlerle vedalaştık/Yüz kere öldüm/Sen ona geri dön/Ben de karanlığıma dönüyorum” sözleriyle bilinen şarkısı ‘Back to Black’ hayat hikâyesini anlatan filme de adını verdi. Film bu hafta gösterime girdi.

14 Eylül 1983 doğumlu müzisyen kısacık hayatına iki stüdyo albümü (Frank ve Back to Black) ve sayısız ödül sığdırdı. Müthiş sesi ve şarkı sözü yazmadaki yeteneğiyle kendinden sonraki kuşaklara ilham kaynağı oldu. Adele “Onun yüzünden gitarı elime aldım ve onun yüzünden şarkı sözü yazmaya başladım” diyordu.

Gençlikte bulimiya ve depresyonla mücadele eden müzisyen, Blake Fielder-Civil ile ilişkisi sırasında ağır uyuşturucularla tanıştı. Ve bu, trajik sonunu hazırlayan olayların da başlangıcıydı...

2024-05-05T04:02:14Z dg43tfdfdgfd