KARıSıNıN SEVGILISI TARAFıNDAN SOKAK ORTASıNDA öLDüRüLEN YEşILçAM YıLDıZıYDı! KADIR İNANıR'ı BILE SOLLADı: ÜNLü ARTISTIN SıRADışı YAşAM HIKAYESI

Bir tetikçi tarafından ansızın vurulacağını bilmeden hayallerine koşan adamdı Uğur Güçlü. Ses Dergisi'nin düzenlediği yarışmada Kadir İnanır'ı bile geride bırakıp kazandığı birinciliğin sonu olacağının farkında olmadan kariyerine hızlı bir başlangıç yaptı. Adanalı Uğur Güçlü'nün hikayesini anlatacağız.

60'lı yıllardan 80'li yıllara kadar Ses Dergisi görkemli bir ihtişama sahipti. Sosyal hayatın, magazin dünyasının özellikle Yeşilçam'ın ayrılmaz bir parçasıydı. Ünlülere ait olan her bilgiyi en ince detaylarına kadar bu dergide mevcuttu. Kimilerinin hayatını sonsuza kadar değiştirdi. Tarık Akan, Ediz Hun, Hülya Koçyiğit, Necla Nazır, Selda Alkor, Tamer Yiğit ve Ajda Pekkan gibi yıldızlar bu dergi sayesinde şhrete kavuştu. Kimisi sinema artisti yarışmasının kimisi Kapak Yıldızı yarışmasının birincisi olmuştu. Uğur güçlü de onlardan sadece biriydi.

Şöyle demişti Uğur Güçlü: Sinema artisti olmak çok cazip bir şey. Milyonlarca insan tarafından tanınmak ve sevilmek muhakkak ki insanı mutlu yapacak sebeplerin başında geliyor. Şöhret ve servetin insanı eğer gücü varsa saadete ve mutluluğa götüreceğine inanıyorum.

Uğur güçlü 27 Mayıs 1942'de Adana'nın Reşatbey Mahallesi'nde doğdu. Çiftçi bir babanın tek evladıydı. Babası o daha küçük bir çocukken öldüğü için İstanbul'a gelip Kabataş Lisesi'nde yatılı olarak okumaya başladı. Ses Dergisi'nin yarışmasına katıldığında Kadıköy özel Mühendislik Okulu'nda 4 sınıf öğrencisiydi. Okulu bitirdiğinde mühendis olacaktı ama gözü mühendislikte falan değildi. Bu yakışıklı boylu poslu, Karayağız Anadolu delikanlısı sinema yıldızı olmak istiyordu.

Ses Dergisi'nin açtığı yarışmayı kazandığında tarihler 1968'i gösteriyordu. O yarışmada Kadir İnanır da vardı ve büyük usta Kadir İnanır onun gölgesinde kalmıştı. Birincilikten sonra hemen teklifler aldı Uğur Güçlü. Yarışmadan sonra ki ilk aylarda her şey yolundaydı. Yücel uçanoğlu nun yönettiği Yedi Adım Sonra filminin ardından Özcan Tekgül ile kamera karşısına geçti. Yıl sonuna kadar 8 filmde oynadı. 1969 yılında da 10 tane filmde oynayarak kariyerine devam etti.

Zamanın ünlü atletik yönlerinden geri kalmamak için evde vücut geliştirme egzersizleri, dövüş salonlarında da antremanları yapıyordu. Ona göre 1971 yılı onun yılı olacaktı ama o yıl da bir önceki yıldan çok farklı olmadı. Filmleriyle artık düşüşe geçen yakışıklı aktör bir gazete haberiyle kendinden söz ettirdi.

PRODÜKTÖRÜ SİLAHLA TEHDİT ETTİ!

Gazetelere göre Uğur Güçlü, evine yemeğe gittiği film prodüktörü Ali Rıza Bayel ve arkadaşını silahla tehdit etmiş ve alıkoymuştu. Tam o sırada telefonu çalan Uğur Güçlü, telefona cevap verince fabrikatör ve arkadaşı evden kaçmıştı.

Uğur güçlü sorgusunda sarhoş olduğu için tehdit hatırlamadığını, komploya kurban gideceğinden çekindiğini söylemişti. Güçlü, bir süre sonra salıverilse de yaşanan bu olay onun düştüğü sıkıntılı durumu yeterince anlatıyordu. Bir süreliğine de olsa çok arzuladığı şöhrete sahip olmuş hayalini kurduğu gücün tadını çıkarmıştı. Hayallerinin elinden hızlı bir şekilde kaydığını görüyor ve çaresiz çırpınışlarla bu durumdan bir çıkış yolu arıyordu.

1968 yılından bu yana 26 filmde başrole çıkan tanınmış aktör gönlünü kaptırdığı bir eczacı kızla beklenmedik bir anda nişanlanmaya karar verdi. Bu haber Yeşilçam'da büyük bir sükse yarattı. Uğur Güçlü, bu nişan hikayesini şu sözlerle anlattı: Emel ile ben Adana'da doğduk büyüdük. Çocukluğumuz bir arada geçti. Geçen yıl bir iş için Adana'ya gittiğimde onunla karşılaştım. Yıllar sonra çocukluk arkadaşını görmek beni çok mutlu kılmıştı. Tüm bu gündeme gelme çabalarına rağmen Uğur güçlü ismi yine de silinmeye devam etti.

1972 yılında hiçbir filmde rol almadı. 1973'de rol aldığı tek film Müşerref Tezcan ile birlikte oynadığı Meryem ismi filmi oldu. 1974'te ise kariyerinin son filmi olan Yüreğimde Yare Var da oynadı. Sessiz ve sakin sinema sahnesinden çekilen Uğur Güçlü hayat sahnesinden ses getirecek bir olayla çekilecekti. Bu ses getiren olay Fatih otobüs durağının yakınındaki Kilim Pastanesi'nin önünde geçecekti.

KARISININ SEVGİLİSİ KURŞUN YAĞDIRDI

Gazeteler önce bir kadının kullandığı arabadan açılan yaylım ateşiyle öldürüldüğünü yazdı. Ensesinden iki bacağından bir kurşunla vurulmuştu. Araba olayın ardından hızla Saraçhane yönüne doğru uzaklaşmıştı. Cerrahpaşa Hastanesine kaldırılan Uğur Güçlü'yse kurtulamamıştı. Polis kısa süre içinde Mercedes kullanan kadını buldu kadının adı Serpil Yaşar'dı. bu kadın Uğur Güçlünün 2 yıldır ayrı yaşadığı karısıydı.

Uğur Güçlü'yü vuran kişi -benzerliğine rağmen aralarında hiç başka bağlılıkları bulunmayan- Selahattin Güçlü'ydü. Serpil Yaşar polise şunları anlattı:

"Bir sorunum için adliyede bulunuyordum. Arkadaşımla beraberdim. Adliyeden ayrılmış arabamıza binmiş yolumuza gidiyorduk. Eski eşim Uğur güçlü yolumuzu kesti, "Bu adamla dolaşmaya utanmıyor musun" dedi. Ben de açık olan camı kapattım. Bu kez de Selahattin'in yanına dolaştı, tartışmaya başladılar. Selahattin dışarı çıktığı ateş etti.

Oysa olayın anlatılanlardan oldukça farklı olduğu sonradan anlaşılacaktı. Bu ikili Fatih semtine Uğur Güçlü'yü öldürmek için gitmişti. Serpil Yaşar kimine göre kullandığı Mercedes'i paylaşamadıkları için kimine göre ise Uğur Güçlü'nün kendisini terk etmesinin intikamı için Selahattin Güçlü'yü bu cinayeti işlemeye azmettirmişti. O eski kocasıyla pastanenin önünde konuşurken 3-4 metre ileride bekleyen Selahattin Güçlü silahını ateşlenmiş ve Uğur Güçlü'yü vurmuştu.

Serpil Yaşar çoktan kayıplara karışmıştı. Selahattin Güçlü 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı; dört yıl sonraysa cezası az bulunarak 24 yıla çıkartıldı. 7 yıl sonra yakalandığında Serpil Yaşar kan donduran ifadelerde bulundu.

"KOCAMI ÖLDÜRDÜĞÜME PİŞMAN DEĞİLİM"

"Yanımda annem ve kız kardeşim olmasaydı yine izini kaybettirirdim. Kocamı öldürdüğüme de hiç pişman değilim." Adanalı delikanlının büyük hayalleri vardı. Bu hayallere ona dokunabilecek kadar yaklaşabilmişti. Uğur Güçlü öldürüldüğünde sinemadan umudunun çoktan kesmişti. Ölmeden kısa süre önce de devlet demiryollarında mühendis olarak işe başlamıştı. Yeşilçam melodramlarını aratmayacak bir sonla hayata veda etti.

2024-04-25T10:18:09Z dg43tfdfdgfd